Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye için 2029 sonuna kadar geçerli olacak yatırım stratejisini açıkladı. Banka, bu süreçte Türkiye’de yeşil dönüşümü hızlandırmak, insan kaynağını geliştirmek, küresel rekabet gücünü artırmak ve altyapıyı güçlendirerek bölgesel entegrasyonu sağlamak üzere dört ana yatırım alanına odaklanmayı planlıyor.
EBRD'nin öncelikli yatırım alanı yeşil dönüşüm
EBRD’nin öncelikli yatırım alanlarının başında yeşil dönüşüm geliyor. Banka, yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği ve karbonsuzlaşma alanında projeleri desteklemenin yanı sıra, iklim dayanıklılığını ve sürdürülebilir belediye hizmetlerini teşvik etmeyi amaçlıyor.
İkinci ana hedef, Türkiye’nin insan sermayesinin geliştirilmesi. Bu kapsamda, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kapsayıcı ekonomik katılımı artırmak için yatırımlar yapılacak. Banka, beceri geliştirme, bölgesel eşitsizliklerin azaltılması ve ekonomik fırsatlara erişimin genişletilmesi konularında projeler yürütmeyi planlıyor.
Üçüncü öncelik, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak adımlar atmak. Bu doğrultuda, üretkenlik ve yenilikçiliği teşvik edecek yatırımların yanı sıra, daha güçlü bir kurumsal yönetim yapısının oluşturulması hedefleniyor.
Son olarak, altyapı ve bölgesel entegrasyon projeleri öne çıkıyor. EBRD, ulaşım ve ticaret altyapısına yatırım yaparak bağlantıları iyileştirecek, dijital altyapının kalitesini artıracak ve doğal afetlere karşı daha dayanıklı yapılar oluşturacak. Ayrıca, depremlerden etkilenen bölgelerin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar yaparak, bu alanlarda faaliyet gösteren işletmelere danışmanlık desteği sağlayacak.
"Türkiye'nin ekonomik evrimini desteklemeye devam edeceğiz"
EBRD Türkiye Genel Müdürü Elisabetta Falcetti, yeni strateji hakkında yaptığı yorumda "Özel sektörle sağlam ortaklıklar geliştirerek ve kapsamlı politika diyaloğuna girerek, Türkiye'nin küresel bir ekonomik oyuncu olarak evrimini desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
EBRD, yakın tarihli bir raporda Türkiye için büyüme tahminini paylaştı ve 2024'te yüzde 2,7 ve 2025'te yüzde 3,0 büyüme bekliyor. Raporda ayrıca yüksek enflasyon, jeopolitik gerginlikler ve dış finansman ihtiyaçları gibi ekonomideki bazı zayıflıklar da vurgulandı.