Belçika’daki çeşitli işçi sendikalarının çağrısıyla Brüksel fabrikasında çalışan yüzlerce kişi, tesisin önünde toplandı. Protestocular, Audi yönetiminin kapanış sürecinde çalışanlara daha fazla güvence sunmasını ve sendikalarla etkin bir diyaloğ kurulmasını talep etti.

Sendikalar, yönetimin çalışanları bireysel olarak görüşmelere davet etmesini şiddetle eleştirirken, bu adımın kolektif pazarlık hakkını zedelediğini savundu.

Cevdet Yılmaz'dan TCMB faiz indirimi yorumu Cevdet Yılmaz'dan TCMB faiz indirimi yorumu

Audi Brüksel fabrikasını kapatıyor

Audi, temmuz ayında yaptığı bir açıklamada, Brüksel fabrikasında üretimi gerçekleştirilen lüks elektrikli araç modeli Q8’in talebindeki düşüş nedeniyle yeniden yapılanmaya gidileceğini duyurmuştu. Şirket, bu modelin üretiminin Meksika’daki tesislere kaydırılacağını belirtmişti.

Eylül ayında ise Volkswagen Grubu, Brüksel fabrikasına yeni bir model tahsis edilmeyeceğini bildirdi. Bu karar, fabrikada çalışan yaklaşık 3 bin kişiyi ve sendikaları derinden etkiledi.

İşçiler otomobillerin anahtarlarını teslim etmedi

Fabrika çalışanları, yönetimin kararsız tavrına tepki olarak üretimi tamamlanmış otomobillerin anahtarlarının teslim edilmesini reddetti. Audi, bu süreçte fabrikanın geleceği için yeni yatırımcılar aramaya başladı ancak şu ana kadar uygun bir alıcı bulunamadı.

Yönetim ile sendika temsilcileri arasındaki “sosyal plan” görüşmelerinden de bir sonuç çıkmadı. Bu durum, Audi yönetimini çalışanlara bireysel tazminat teklif etme kararı almaya itti.

Sendikalar Audi'nin tazminat planını reddetti

Audi, yasal kıdem tazminatına ek olarak, çalışanların hizmet süresine bağlı olarak ek ikramiye ödeme planı yaptı. Ancak sendikalar, bu bireysel tekliflerin kolektif görüşme mekanizmasını etkisiz hale getirdiğini ve işçilerin toplu haklarını tehlikeye attığını savunuyor.

Sendikaların çağrıları, Audi’nin Brüksel fabrikasını kapatma sürecinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk açısından da yoğun tartışmalara yol açacağını gösteriyor.

Kaynak: Haber Merkezi