Altın, 2024 yılında yatırımcısına önemli kazançlar sağladı ve yıl boyunca S&P 500 endeksini geride bırakarak %27 oranında değer kazandı. Wall Street uzmanları, bu güçlü performansın 2025’te de devam edebileceğini öngörüyor.
YahooFinance’in haberine göre, altın fiyatları 2024 yılında son 14 yılın en büyük sıçramasını kaydederek Aralık ayının son haftasında ons başına 2.670 dolar seviyesini aştı. JPMorgan ve Goldman Sachs gibi finans devleri, altının önümüzdeki dönemde yükseliş trendini sürdürmesini bekliyor.
Goldman Sachs analistleri ons altın için tahminlerini açıkladı
Goldman Sachs analistleri, küresel merkez bankalarının altın alımlarındaki artışın fiyatlara destek olduğunu belirtiyor. Banka, merkez bankalarının finansal ve jeopolitik risklere karşı korunma amacıyla altın stoklarını artırmasının, 2025 sonunda ons fiyatını 3.050 dolara kadar çıkarabileceğini ifade etti. Ancak, FED’in faiz politikası bu tahminlerde belirleyici olacak. Eğer FED yalnızca bir faiz indirimi gerçekleştirirse, altın fiyatlarının 2.900 dolar seviyesinde kalması bekleniyor.
Goldman Sachs’ın analizinde, gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankalarının altın talebinin sürdürülebilir olduğu ve bu eğilimin, küresel ekonomik dalgalanmalara karşı güvenli liman arayışının bir sonucu olduğu vurgulanıyor.
Perakende yatırımcılar 2025'te altın rallisine katılabilir
Fiziki değerli metal satış platformu GBI’ın CEO’su Steven Feldman, ABD’li perakende yatırımcıların 2024’teki altın rallisine yeterince dahil olmadığını ifade ediyor. Feldman, enflasyonda olası bir artış, stagflasyon ya da faiz oranlarında bir düşüş gerçekleşmesi halinde perakende yatırımcıların altın piyasasına daha güçlü bir şekilde girebileceğini öngörüyor. Bu durumun altın fiyatlarını destekleyecek önemli bir faktör olabileceği belirtiliyor.
JPMorgan'dan 3 bin dolar tahmini
JPMorgan, altın fiyatlarının 2025 yılı içinde ons başına 3.000 doları aşabileceğini öngörürken, Goldman Sachs analistleri de benzer tahminlerde bulunuyor. 2024 yılında güçlü bir performans sergileyen altının, küresel ekonomik belirsizlikler, merkez bankalarının stratejik kararları ve FED’in faiz politikaları doğrultusunda yatırımcıların radarında olmaya devam edeceği belirtiliyor.