S&P 500 endeksinde milyarlarca dolarlık kayba neden olan borsa sarsıntısı, Wall Street'teki büyük finans kuruluşlarını ABD'deki resesyon ihtimalini yeniden değerlendirmeye itti. Bu kuruluşlardan biri olan JPMorgan, ABD'de yıl sonuna kadar resesyon olasılığını Temmuz başındaki yüzde 25 seviyesinden yüzde 35'e çıkardı.
Banka, Fed'in faiz oranlarını sabit tutma olasılığını ise yüzde 50'den yüzde 30'e düşürdü.
JPMorgan ekonomistleri, 7 Ağustos'ta müşterilere gönderilen bir notta şu açıklamayı yaptı:
Resesyon riskine dair bu mütevazı artış, faiz oranları görünümümüze yaptığımız daha önemli bir yeniden değerlendirmeyle tezat oluşturuyor; JPMorgan, Fed ve diğer merkez bankalarının faiz oranlarını 'uzun süre yüksek' tutma olasılığını sadece %30 olarak görüyor.
Kurumsal devlerden resesyon uyarısı
Benzer bir duruş sergileyen Goldman Sachs analistleri, 4 Ağustos'ta yayımlanan bir analizde ABD'de resesyon olasılığını yüzde 15'ten yüzde 25'e çıkardı.
Öte yandan, baş ekonomist Jan Hatzius ve ekibi, genel ABD ekonomisinin "iyi" durumda olduğunu ve gerektiğinde Fed'in faiz oranlarını hızla ve önemli ölçüde düşürebileceğini belirterek, bu riski sınırlı görüyor.
Resesyon ihtimali neden arttı?
Temmuz ayı işsizlik raporu, işsizlik oranının art arda dört ay yükselerek yüzde 4,3'e ulaştığını ve Kasım 2021'den bu yana en yüksek seviyeye çıktığını gösterdi. Bu durum, Sahm Kuralı göstergesinin alarm vermesine neden oldu.
Eski Fed ve Beyaz Saray ekonomisti Claudia Sahm’ın adıyla anılan Sahm Kuralı, aylık ABD işsizlik raporlarını kullanarak ekonominin yönünü tahmin eden bir resesyon göstergesidir.
