Küresel piyasalarda gözler, Çarşamba günü açıklanacak olan ABD enflasyon verilerine çevrilmiş durumda. Doların geleceğine yönelik beklentiler ise giderek karamsar bir hal alıyor.
Dolar endeksi (DXY), geçtiğimiz hafta ABD'deki resesyon endişeleriyle birlikte 102,16 seviyesine gerileyerek son yedi ayın en düşük noktasını gördü. Bu yılın başından bu yana ise dolar endeksi sadece yüzde 1,8 oranında bir artış kaydetti. Şu sıralar 103 civarında yatay bir seyir izleyen endeks, yön arayışını sürdürüyor.
ING, dolarda düzenli düşüş bekliyor
Yatırımcılar, ABD ekonomisinin yavaşlaması ve bu duruma karşı ABD Merkez Bankası'nın (Fed) nasıl bir tepki vereceği konusunda endişeli. Doların kısa vadede düşüş trendine gireceği beklentisi ise giderek güçleniyor.
ING uzmanları, doların yakın dönemde düzenli bir şekilde değer kaybedeceğini öngörüyor. Bu öngörünün arkasındaki temel neden, ABD'de "yumuşak iniş" senaryosuna dair uzun süredir devam eden görüşlerin korunması.
Piyasada gözler Fed'de
Uzmanlar, Fed'in Eylül ayında 50 baz puanlık bir faiz indirimi ile gevşeme döngüsüne başlayacağına inanıyor. Bu indirimleri Kasım ve Aralık aylarında 25 baz puanlık adımların takip etmesi bekleniyor.
ING ekonomistlerine göre, Fed'in bu adımlarıyla birlikte politika faizinin önümüzdeki yaz aylarında yüzde 3,50 seviyesine kadar gerilemesi muhtemel görünüyor.
Döviz piyasasının ana odak noktası, ABD ekonomisinin ne kadar keskin bir yavaşlama göstereceği ve Fed'in bu durum karşısında hangi adımları atacağı konularında yoğunlaşmış durumda. Bu bağlamda, doların genelde aşağı yönlü bir seyir izlemesi bekleniyor.
"Amerikan istisnacılığı nihayet azalıyor"
Ancak, Kasım ayında gerçekleştirilecek ABD seçimlerinin piyasalara olan etkisi de büyük bir merakla bekleniyor. ING tarafından hazırlanan bir raporda, "Amerikan istisnacılığı nihayet azalıyor" ifadesine yer verildi.
Raporda, hisse senedi piyasalarında ve oynaklık oranlarında yaşanacak bir durulma ile birlikte EUR/USD paritesinin kısa vadede 1,10 seviyesinin üzerine çıkmasının muhtemel olduğu belirtiliyor. Bu durum, küresel yatırımcılar için yeni bir dönemin habercisi olabilir.